skip to main
skip to sidebar
Bir zamanlar tek derdimiz yağmur yağdığında dışarıda oynayamamaktı.Soğuk olduğu için pencereden öylece bakmaktı.Bizim bir zamanlar tek derdimiz istediğimiz kadar şımarıklık yapamamaktı.Şimdi ''tek dert'' kavramı bile yok oldu.Çift sayıyı bulduğumuzdan beri ikişer çıktık merdivenleri.Eminim biraz daha yürüdükten sonra 'dert' kavramı da bizimle büyümüş olarak çıkıcak karşıma.Ama ne yapalım işte küçükken de en büyük sorun onlar gibi duruyordu :) Sorumluluk kavramı hayatımıza girmeye başladığından beri hiç bir şey eskisi gibi olmadı.Yetişmemiz gereken hayat,bitirmemiz gereken görevler,büyütmemiz gereken bir benliğimiz...derken ruhumuzun çocuk kalabilmesi , zamanı durdurmak gibi bir şey oldu.İstersin gücün yetmez, dilersin zaman gelmez.Her yaşın ayrı bir güzelliği olduğu doğru.Çocuklarda hep buna özenir ama 'küçüğüm bilmezsin ki o insanları tanımadan öncedir'...Ben şeker yiyemediğim için ağlamayı özledim mesela.Hayata ayak uyduramadığım için değil! Soğuk diye annem kızdığında evde oturup sinirlenmeyi özledim.'' Herşey beni mi buluyor'' deyip sızlanmayı bile özledim.Çünkü onlar gerçek sebeplerden çok uzaktı.Allah vergisi bir üzüntü eşiğine sahip olduğumuzdan dolayı sızlanma iç güdüsüydü diyelim :) Keşke öyle kalsaydı.Şimdi sebep çok da pınar kurudu !
İnsanları tanımadan önce daha mı mutluyduk ? yada farketmeden önce.O zaman mı başladı herşey ? Bu kocaman tiyatro sahnesinde öğrendiğimiz çok şey oldu da keşke oyuncuları bilmeseydik ...Oyun işte tamda o zaman başladı !
↑
up
1 yorum:
Cocukluk ne kadar zor gibi gelse de, buyuyunce yoklugu cok araniyor. Ben de dusunuyorum bazen keske cocuk kalsaydim diye ama.. Guzel bir paylasim tesekkurler. Sevgilerle
Yorum Gönder