Gün geçtikçe artan okuma-yazma oranlarıyla aynı doğrultuda kitaplarda yükselişe geçiyor.Zamanında hiç okunmayan bir kitap bu yıllarda listelerden inmiyor.Araştırma yaparken birçok kitapçıya baktım ve orada ki satış listelerini dikkate alarak ortak olan kitapları listeme aldım.Geçen sene yaptığım gibi bu sene de 2014'un son zamanlarında en çok satın alınan kitapları araştırdım.İşte yeni listemiz :) :) (Bu arada hatırlatmakta yarar var liste karışık olarak sıralanmıştır.Resmi sıralama değildir.)
1)SARAH JİO - GÜNDÜZSEFASI
Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü…
Sarah Jio'nun son kitabı olan Gündüzsefası
aylardan en çok okunanlar listesinde yerini alıyor.Genç yazarın
kitaplarının Türkçe'ye çevrilmesiyle popülerliği aldı başını gidiyor ama bana göre hep aynı tarz olması sıkıcı geliyor.Bu kitapta da aşk,dram,gizem barındırıyor.Yeni bir Sarah kitabına
başlayanlar için kesinlikle önerilir :)
2)HİKMET ANIL ÖZTEKİN-ELİF GİBİ SEVMEK 1/2
Kimse duymasın bilmesin diye sessiz ağlıyor insan bazen. Gece yarısı kimseyi uyandırmadan yağan o yağmur gibi. Kimse bilmez yağıp geçmiştir. Sabah kalkıp pencerenizi açtığınızda içeri giren o tatlı soğuk esinti ve kokudan anlarsınız yağmurun yağdığını. Bu kitabı okurken alacağınız o esintiyle diyeceksiniz ki; "bir Elif yağmuru yağmış bir adamın yüreğine"
Kitabı ben okudum ve şunu belirtmeliyim ki bu tarz şiir kokan kitaplarla pek aram yoktu ama 'Elif Gibi Sevmek' kitabı beni çok bağladı çünkü yazarın dili çok olgun. Geçen sene ve bu sene nedense böyle şiirsellik tadında,hikayelerden oluşan kitaplar çok satıyor ama bu içlerinden en güzeliydi kendimce.
Okumanızı tavsiye ederim :)
|
|
|
Seviyorum dersi
Ya kısmetin olur ya, imtihanın Aşk-ı Tevekkül
|
Yağmurun bulutlardan, yaprakların ağaçlardan,kamışların sazlıklardan, gündüzlerin gecelerden ayrıldığı bu dünyada, Elif; ayrılık imtihanlarının birer perde, Hakikatin ise Rabb'e bir yol olduğunu öğretmişti...
Bu kitapların hızına yetişemedim.Biri bitmeden diğeri çıktı sanki.O yüzden bu kitap hakkında yorum yapamayacağım fakat çıktıkları günden beri listelerden hiç inmemesi burada yerini aldırdı :)
3)CAN DÜNDAR- ABİM DENİZ
Bugüne kadar özenle saklanan fotoğraflar, mektuplar ve belgeler, Can Dündar'ın deneyimli gazeteciliği ve Deniz'in yıllarca sessiz kalan kardeşi Hamdi Gezmiş'in tanıklığıyla birlikte ilk defa bu kitapta gün yüzüne çıkıyor. Devrim ideali peşinde fedakârca koşturmuş bir kuşağı ve dönemin siyasi atmosferini ortaya koyan Abim Deniz Denizlerin "onurlu ve cesur" duruşlarına içten bir selam…(TANITIM BÜLTENİNDEN)
4)SARAH JİO-MART MENEKŞELERİ
II. Dünya Savaşı'nın tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet...
Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... Ya yoksa?
5) AKİLAH AZRA KOHEN- Fİ / Çİ
Fi güzelliğin lanetlendiği, zekânın yağmalandığı, iyinin kurban edildiği ve kasaba kurnazlığıyla yönetilen bu gezegende, içine doğduğumuz bu kutsal hayatı kutlamak için yazılmıştır. Kendi potansiyelini keşfetme cesareti gösterebilmiş gerçek kişilere, çatlama cesareti gösterebilmiş tohumlara adanmıştır.
Bir kişiye duyulan aşktan daha acımasız bir şey var mıdır?
Asla rahat bırakılmazsın.
Öylesine, anlamsız varolmazsın
Mutluluğa saklanamazsın.
Öyleyse acına sahip çıkmalısın!
Çünkü acı, bilginin bedene inmesidir.
Bilgiyi bedene indirmeli, olman gereken şeye dönüşmelisin.
Bu kitap 'kendine gelmek' için burada olduğunun farkına varabilenlere yazıldı. Fi ile çıkılan yolculuğun tek durağıdır Çi. Sadece farkındalığa giden, değiştiren, mutlaka geliştiren bir yoldur bu.
6) YUSUF ATILGAN-AYLAK ADAM
Her şeye "karşı" duran, "karşı" çıkan, "karşı" olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. "C." diyor Yusuf Atılgan kısaca.
İnsan her şeye bunca "karşı"yken kendine de "karşı" olmadan nasıl sürdürebilir bir "karşı" yaşamı?
C., sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç mi hiç katlanamıyor. Hem farklıyı, hem doğru olanı arıyor. Çabasının boşuna olduğunun da farkında üstelik.
Zor bir karakter, zor bir yaşam, yalın bir roman.
Yalnız bir kadın mutlu olabilir mi?
"aşklarını kendileri yaratır, sonra da elleriyle yok mu ederdi bütün kadınlar, yoksa ben mi böyle tuhaftım? Yalnız bir kadın güçlü olabilir miydi?
Mutlu olabilir miydi?"
Başına buyruk haliyle; hataları, sevapları, acıları, sakarlıkları, sonsuz içtenlikteki aşkları ve zaaflarıyla hepimizden bir şeyler taşıyan, ama aynı ölçüde özgün, benzersiz bir karakter, Handan… 70'lerin çocuğu Handan, hayatının son derece hassas bir noktasında (yaralı bereli orta yaşında), Halide Edib Adıvar'ın ölümsüz eseri Handan'ın eşliğinde bir keşif, bir hesaplaşma yolculuğuna çıkmaya zorlanır. Bu yolculuk ki aşklar, aldatmalar, aldanmalar, ölümler ve entrikalardan geçecek, dahası, İstanbul'un tarihinin en hareketli, en renkli ve en "gazlı" günlerini, hem de tam ortadan kat edecektir…
8) SABAHATTİN ALİ - İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN
"İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mes'ulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir
mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması.. "
10)SABAHATTİN ALİ- KÜRK MANTOLU MADONNA
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
Benimde okuyup çok beğendiğim bu roman,geçen senede çok okunanlar listesinde yerini almıştı.''Eski topraklar hiç eskimiyorlar ''diye boşuna dememişler.Tavsiyemin sınırlarını zorluyorum :)
11)CANAN TAN-PEMBE VE YUSUF
Ne benim sözüm geçer bu iklimde Ne de senin Böyle gelmiş böyle gider Son söz TÖRE'nin!
Birbirlerine delicesine düşkün iki kardeşin,
Pembe ile Yusuf'un sızılı ve çarpıcı öyküsü.
Ezenler ve ezilenlerin amansız savaşımı.
Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın değişmez kaderi...
12)İSKENDER PALA - MİHMANDAR 'Bir Eyüp Sultan Romanı'
"Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!"
"Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır."
13)JOHN VERDON - PETER PAN ÖLMELİ
John Verdon'un şimdiye dek yazdığı bu en şaşırtıcı romanında, her olayı bulmaca çözer gibi ele alan Dave Gurney, polisin belirttiği şekilde işlenmesi imkansız olan bir cinayeti sıra dışı dehasıyla çözebilecek mi…